Eksiksiz bir dize yaratmak
tenin sevincidir günah tanımayan
Ruhu arıtan ve içtenlikle dolu gücüdür belki de
Ne cennet ne cehennem yeryüzü burası
Sözün koynunda sevinen saflığıyla
Unuturuz düşünün,
Ozan ile düşünürün yokluğunda solduğunu
Bizi yücelten en güçlü soluk düşüncedir yine de
Şarkıyla, renkle, sözcüklerle besleriz onu
Bir ağacın tek yaprağında
Acımız biçimlenir, çağımız yansır
Kılıcıyla gelen özgürlüğe
Savaşlar duracak, altın damlası gibi akacak utku
'Bana verecek neşeniz yoksa ölmeliyim'
Diyor bir yandan
Önce yaşlı güneş pencereden dışarı çeker ışığını
Olgunluğa ulaşmak için gösterilen çabanın
Belki ondan yeğ olduğunu saklayarak
Uğraşın ne üstünde, ne karşısında
İçindeyiz onun
Güçlünün önüne dikilmiş tarih diliyle
İyi savaşçı olmak gerekir
Ama yenenin her zaman haklı olmadığını bilerek
Kan ile suç kaçınılmaz başlangıç
Mantığın mantıksızlık ettiği o küçük anda
Belirir tüm ilişkiler
Yiğitlerin zırh giydiğini unutursak
Gerçeği yadsıyan insan boşaltır aydınlığını Oysa doğayla uzlaşıp dinliyor yürek
Ölüme ve yaşama peki demeden
Yolculuğumuz ölüme. zahmetli ve uzun
Kapısız, penceresiz bir kaleyiz hepimiz
Acımanın saygısızlığın ağlarıyla
Çok geç anlaşılmadan tuzak
Aldatmaca gözlerini puslandırmasın
Biliriz seven kişinin neye uğradığını