Bunca istekle aradığımız
İri bir çınar yaprağı gibi
Düşüyor sevinç
Yılgıdan mermere dönmüş yüzlerimize
Bir ağaca sımsıkı sarılan insan
Parmaklarıyla içse de özsuyunu
Acısını taşıyamaz
Taşıyamaz çünkü yalnızlığı geleceğine
Dargın bile değilim artık
İlk oturduğum zaman masa başına
Böyle yine korkusu basmıştı beni
Aldığım tüm coşkulara karşı
Susmamın doğada patlayışıyla
Öylece başıboş akan zamanda
Sanırım yavaştan oluşur tutkum
Nereye gittiysem hep öne düşen
Ellerim ve yüzüm yanar
Haykıran tutulması çok güç solukta
Görüyorsa güzelleşir gözlerin
Titrer teninin aydınlığından
Son uykuya yatmadan önce
Sıcaklığını götürecekmiş gibi
Tutabilirse bir canlıyı,
Bir eli, bir gövdeyi, bir gülüşü
Ya da varsaydığı sevilerini
Aktaabilirse kırgınlığından
Bu kez ölümsüzlük gerilir çarmıha
Sevinçsiz, acısız ayrılıyorum aranızdan
Kakmalı çeliğe kuşanmış
Kamaştıran gözlerimi tutkudan