Soluğum açılıyor, baş dönmesi gibi, çekilen suya
Biri çıkıp derse çiçeklerimi, ya da artık ses vermese
Ölüm kanat çırparak gelmedi ki hiç
Tanrı geliniymiş o, süzülür akça gövdemizde
Bu bildiri, bu ışık hızla ulaştı
Kumsala açılan parlak ilk gecesinde
İlk şöleninde, acımasız, sapladı toprağa
İç dönüşüyle çırpınan kör noktasını
Çok renkli şurup kadar tatlı bir uyku
Yasağın tutkuyla çekiciliği
Belki şafak kurtulur, tezelden tutuşmasa
Bırakın, yine de öğreneyim devşirmesini.