seni sevmek ne kadar kolay
akıp giden bulutları izlemek
kaynak başında köpüren suyu
yerden fışkıran ışığı yani
eğilip içmek
binbir alaşımlı sevdayı
rahatça üstüne giymek
daha da uzuyor öpünce
daha da kalın ve beyaz boynun
gecenin içinde gizli bir yol açıyor
bir ırmak, puslu beyaz
içe akan, yansıyan, balkıran
yukarı dönen bir el gibi
bileğinden çevrilerek
ah benim ölümü susturan aşkım
seni sevmek
ezberlemek oluyor
yabansı bir koku var
havada döne döne yükselen
fundalıkların çalılıkların
defne kokusu, ıtır kokusu
ölü taşlar, boz yosunlar, kuru otlar
anılar yani sürekli anılar
heybetlı bir akşam sarısı
alınlık oldu ne yazık
başucumuzda duruyor
sesin yontulmuş akik
dudaklarının arasında
bir yağmur telaşı sesin
ay altında yaprak denizi
ağır aksak geçen zamanın
geçmeyen yalnızlığı
utangaç, tutungan, ve çok narin
sesin bu yüzden ellerine benziyor
Seni sen yapan bunlar mı
Gözlerin mi hani demiştim ya
Her zaman ormanaltı bitkisi
Hiç vurmaz üstüne güneş
hep serin her zaman nemli
Seni sevmek sevgilim
bir insanın ansızın
bir zambağa dönüşmesi