Hep yenilenir allıklar,
Sanılar doğurgandır..
Sonra:
Renklerin altındaki buruşuk.
Saç, güzel bir buluş,
Gözleri oyalasın diyedir..
Neden:
Kıvrımları tel-tel buruşuk?
Ah, o öpülesi ellerin;
An'ları var saldırgan, kaçamak..
Şimdi:
Ölesiye buruşuk
Sevip de saklar mısın?
Ben ütülü bir kuşağım..
Artık:
Sen sarındıkça buruşuk.
Durgun suyun yüzüsün,
Ben içinde bir balık..
Niçin:
Uyanınca sen buruşuk?
Yuvarlaklar üstünesin,
Çeliğin de mayası var..
Ama:
Yoğurdukça buruşuk.
Hiç düşündün mü taş,
Anılarda kırıldıkça yapışır?
Çünkü:
Hep yeniden buruşuk.