nasıl yapıyorsun anlamıyorum
sırtında bir dünya taşımayı
ve beni
troposferde tutmayı...
dokunduğunda
saralı gibi ellerimi sıkmamın
keskin soğan kokusu güvencesinde bile
senden it gibi tırsmamın bir anlamı olmalı
aşkın;
tanrının meleklere söz geçirememesi kadar tehlikeli..
bana burada ne kadar aşk ayrılmışsa
cehennemde aynı hisseye sahip olmalıyım
sözlerimi
sen taşımalısın en sevdiğin yerinde
gen haritanı kimseye göstermemelisin...
ve ölünce
denizlere gömmelisin beni
mercanlardan tabut
balıklardan karanfil yapsana.