Helak ettin geçti çilenen günüm
Çileli gönlümü bilen kim kaldı
Tükendi yaşımla bugünüm dünüm
Akan göz yaşımı silen kim kaldı
Kalmadı takatım dizde dermanım
Talan oldu bağım düzde harmanım
Sunuldu divana ölüm fermanım
Ardımdan ağlayıp gelen kim kaldı
Geçti yıllar geçti duymaz sızımı
Bakıp görmez melul mahsun yüzümü
Dağlara taşlara sorun izimi
Arayıp izimi bulan kim kaldı
Pişmanlık duysanda iş işten geçti
Sayısız dertlerin yaramı deşti
Bugünün yarının yılları aştı
Yıldırımım yüzen gülen kim kaldı