Tarih sahnesinde yerini almış
Güneşin şehiri şu vanım benim
Asırlardır dimdik ayakta kalmış
Güneşin şehiri şu vanım benim
İnci kefal balık olur gölünde
Dolaşırsın cümle alem dilinde
Ozanların yanık çalan telinde
Güneşin şehiri şu vanım benim
Otlu peynir tereyağlı balımsın
Mavi beyaz yeşil renkli alımsın
Tutunacak bir tek benim dalımsın
Güneşin şehiri şu vanım benim
Başkent oldun yıllar yılı bizlere
Bakın tarihteki şanlı izlere
Birer birer diyer söyler sizlere
Güneşin şehiri şu vanım benim
Bir kaç mısra yazıp anlattım seni
Anlayanlar olur elbette beni
Ahrette imanı dünyada vanı
Güneşin şehiri şu vanım benim
Gönüllerde sevda olmuş akdamar
Bir aşkın uğruna oynadım kumar
Herkez kendisine bir hisse umar
Güneşin şehiri şu vanım benim
Tarihin özünü söyler kalesi
Bu cihanda yoktur artık böylesi
Edremit Erciş'te açar lalesi
Güneşin şehiri şu vanım benim
Dünya alem bilir meşhur kedini
Yem etmedin kurda kuşa kendini
Yıkamazlar senin gönül bendini
Güneşin şehiri şu vanım benim
İki nisan günü sildin yaşını
Vermedin düşmana bir tek taşını
Eğmedin hiç bir gün dimdik başını
Güneşin şehiri şu vanım benim
Yıldırımım dinmez artar merağım
En sonunda kara toprak durağım
Nazlım senden hayli zaman ırağım
Güneşin şehiri şu vanım benim
Ozan Lütfü Yıldırım