korkmam karanlıklardan, düşerim yollara
gerek yok sana, yürürüm ben gölgemle yanyana
almam artık kimseyi sağıma soluma arkama
umudu kestim artık, korksamda sığınmam sana
uzanırım yalnızlığımı yüzüme vuran
sallana sallana beni teskin eden
bir eski sandalyede cam kenarına.
bozarım tertemiz cümlelerin adabını
sonra bir küfür savururum hatırana.
severim o güzel damlacıkların süzülüşünü
izlerim saatlerce koparılmış gibi sevdğinden
çığlık çığlığa yeryüzüne düşüşünü
bana sesleniyor cama vuran yağmur damlaları
ezberlemişler emir aldıkları notaları
haydi kalk gel artık diyorlar
buharlaşıp göğe yükselelim,
başbaşa bırakalım aşıkları...
Yağmur altındayım;
Arınır mıyım senden üzerime düşen her damlada
Korkuyorum,
Boğulur muyum yoksa, senli hatıralarda..