Evvel ilham, âhir sözdüm
Kabukta kilitli özdüm
Oluş şifresini çözdüm:
Dîvan kuruldu Hüdâyi
Sular duruldu Hüdâyi
Hikmeti düğümlü dildim
Eşyanın sırrını bildim
Bütün eldeleri sildim:
Yeğnildi yüküm Hüdâyi
Kaygım, ‘son hüküm' Hüdâyi!
Korkularım, melâlim var
Yıllar yılı gönlüm hep dar
Bir ‘kapı' oldu Üsküdar:
Alevdim, söndüm Hüdâyi
Hüdâ'ya döndüm Hüdâyi
Kırk yıl ne geçti elime?
Cemre düşürdün çölüme
Aşkın şerh oldu ölüme:
Zamanı böldüm Hüdâyi
Ölmeden öldüm Hüdâyi!
Köhnelikte ‘düş sarayıEsrar perdeler ara'yı
Buldum arayı arayı:
Gül özünde bal Hüdâyi
Dergâhına al Hüdâyi
Görklü Çalap, keremi bol
Derya içre ‘emin bir yolBîçareyim, mürşîdim ol:
Hüznümü dağıt Hüdâyi
Bitsin bu ağıt Hüdâyi!