Kuşlar tarar saçlarını Emine'nin,
Güneş papatya falı gibi bir açar,
Bir kapar, testi pencerede soğurdu.
Bir yelkenli yaklaşırdı kara dutun
Üstünden, girer baş sedire kurulur.
Keserdi karpuzu Emine, bir aşkı
Bitirir gibi, sonra ansızın sarkar
Dayanılmaz özlemlere tahtaboştan.
Kırmızılar doğrar artık, kırmızılar
Ve yıkardı ellerini mavilikte.
Serçeler düşer parmaklıktan bahçeye,
Başucunda ak bir bulut dolaşırdı.
Kırık merdiven, evler arası bostan,
Senin ülkendi Emine, yaz ve gölge.
Nice yazlar geçirdik sonradan, nice
Uzun günler! Sevgiler o saksıların,
O sardunyaların yerini tutmadı.
Az mı yaşadık, az mı kocadık, az mı!
Büyük kentin trenleri geçer gider
Ufkumuzdan, hep o çocuksu kiremit,
Tek başına, alçak bir damın üstünde,
Durur gibi yapardı üç gün üç gece,
Sonra ölür, bir yıldız inerdi gökten.
Emine kapısında görünüverir!
Ayakta, aynalara dönük, gülünür,
Şeftali, kavun dondurması yenirdi.
-Siz büyük yoldasınız, derdi Emine,
Biz mutluluk avcıları bir öpüşle
Kayboluruz, kimin nesi belli değil.
Her tahta eşikten, her koldan ve gözden
Emine'nin bahçesine girilirdi.
Küçük iskeleyi dışarda bekletir,
Sıraya dizer hasır talikaları,
Bir rüzgara bürünürdü fidan gibi.
Bir bulut sanki, yaz bulutu ve yağmur,
Alır başını sinemaya giderdi.
Emine bu, mahallenin sevgilisi.
Yıkıntılarımızın üstünde hatmi
Gibi açar çiçeklerini ayrılık,
Buluşmalar hemen eskir atılırdı.
Her avuçta bir gökyüzü bulan gençlik!
Akşamı yok bir gündüz doğurur gece
Ve sarılı beyazlı dişi köpekler
Çelişik kedilere doğru uzardı.
Sizin için, derdi Emine, şafakla
Yüz yüzeyim dudak dudağa, geceler
Yaşadım sizin için ve bu karanfil
Senin yalnızlığın için böyle kokar.
-Ay Buluta girince, derdi Emine,
Leylaklar açıyor omuz başlarımda,
Ut çalın bana büyüsün memelerim.
Bir yemiş böyle çürür işte! Devrilir
Cömert meydanlarda bunayan ağaçlar.
Hani güneşin, diye düşünür insan,
Hani gün boyunca akan su! Hani sen,
Hani ben! Nerde o bahçenin havuzu!
Nerde rüzgârlara bürünmüş Emine!
Elbette bütün bunlar bizim içindi.
Kimden türemişse türemiş o oğlan,
Şarkılı bir kahvede kanıma girdi.
Dökülen ilk güldü Emine elimde,
Ki sıcak yazları savrulur içimde.