Düşünün
Düşünün ki bir gemideyim
Gemide yolcular var
Düşünün ki ecel geliyor
Ve yaklaşıyor bana Azrail
Ve hançerini bağrıma saplıyor acımasızca
Kalleşçe
Gözlerinin önünde
Ama göstermeden görünmeden
Kan akmıyor acımıyor da
Hiçbir yerimde iz de yok
Yinede ölüyorum
Ölüm beni ayırıyor aranızdan
Az evvelki muhabbetim
Konuşkanlığım yok artık
Size bir fıkra anlatmaya hazırdım
Anlatmayacağım
Siz de gülemeyeceksiniz
Boğazınıza takılacak kahkaha
Kanlı denizin dalgaları
Derinliğe boğuyor beni
Daha güneş bile doğmadan
Şafak sökmesine bir saat kala
Düşünün düşünün ki siz de varsınız yanımda
Ve ağlıyorsunuz
Ve ağlamadan
Ben bir kızın bacağına yaslanmıştım
Kucağına kaçırmaya uğraşıyor ve tokat atıyor suratıma
Çığlığını çığlını basmadan evvel
Biliyorum az sonra pişman olacak
Artık canım acımıyor utanmıyorum
Hem utanacak ne yaptım
Duymuyorum artık insanları
Ağlıyorsunuz hep bir ağızdan
Boşuna ağlayanları duymuyorum
Yine de yufka yürekleriniz dayanmıyor
Sağlam değilsiniz bir duvar sütunu kadar
Korkuyorsunuz kıskananlar da var
Kaçıyorsunuz adresime bakıyor birisi
Bir başkası cüzdanımdan paralarımı çalıyor göstermeden
Soyuldum bağıramıyorum
Bir de balıkların denizini kirlettim
Bir elim bir elimini parmakları suda
Şimdi ne yapacağım şafağa bir saat var
Mersin limanında sürğünlüğümün bitmesine de
Sevdiklerimin sarılıp gitmesine de ölünecek zaman mı şimdi
Bir kar çiçeği koklar gibiyim
Ve bir saat sonra her şey bir saat geride kalacak
Beni çırılçıplak edecekler bütün elbiselerimi çıkaracaklar
Düşünün bir kere nasıl utanırdım yaşasam
Düşünün ki hepiniz bir gemidesiniz ve yanınızda insanlar var
Köpek balıkları da var işin kötüsü ve fırtına var geminizin
Direklerini kıran ve savuran denizi üstünüze
Kim kimi düşünür o zaman soruyorum komünist bile olsan
Kim başkasına ağlar
Düşünün düşünün ki kim kimin canına göz diker
Ve kim kimden kaçırır fazla fazla paralarını