Sisli bir yalnızlık ortasında,
Gözü kara delikanlıdır akşamlar.
Ve ben gibi ağlamaklıdır sokaklar.
Kimse bilmez çaresizliği,
Kimseler duymaz ama,
Eli kolu bağlı oturup,
Çırpınıp durur sevdalar.
Devrilmiş kadehlerde titrek bakışmalardır akşamlar.
Buğulu aynalardaki ruj lekesi.
Yada terlemiş bir tenin mahreminde,
Islak bir dudak izi.
Hep kekremsidir tadı karanlığın.
Okşar yalnızlığın damağını.
Ve ruhu çıplak bütün akşamlarda,
Ağlatır insan insanlığını.