Nedir bu içimde ki anlamsız korku?
İlk kez bulmuşken ellerini kaybetmek olabilir mi?
Ya da bir daha asla bakamamak gözlerine.
Sen giderken ellerimin arasından sessiz ve usulca,
Bir ben kalır geriye ve son bir şiir sana.
Küçük bir çocuk ağlar arkandan.
Öyle masum, öyle çaresiz ve öyle üzgün ki,
Yıldızlara utanır çıkamaz karanlığa.
Nasıl başladıysa bu içimde ki yağmur,
Gün gelir dinecektir elbet.
Ve nasıl girdiysen ansızın hayatıma,
Zor da olsa çıkaracağım seni.
Ama unutamam ki mercan mavisi gözlerini.
Unutamam, ilk kez elimi tuttuğun o karanlık geceyi.
Başlamadan biten bir dokunuştu bu tenine.
Kalbine giden karanlık yolun kapısıydı belki de.
Ama daha aralayamadan bile o kapıyı,
Hiç acımadan çarptın suratıma.
Umrunda olmasa da arkanda bıraktığın küçük çocuk,
Yıllıarca sonra bile bekleyecek seni o kapıda.