Gözlerin
Sen
gülerken
hüzünlenirdin
ve ben o an
her şeyi anlatan ve
batmakta olan o harelenmeyi
lacivert bir denizi andıran gözlerinde izlerdim.
Sonra gözlerin yeniden doğradı
ve
yanaklarındaki iki gamzede
iki çiçek açardı
ve
gözlerin
ve
gözlerin
aşkı yaşayarak bakardı...
Gözlerinin ufkunda
kızararak erirken ben
yine
o harelenme
lacivert bir denizi andıran gözlerinde hüzünle batardı...
Senin gözlerin aşktı
dildi
duyguydu
senin ruhun gözlerinde yaşardı
söyleyeceklerinin tümü
gözlerinde vardı...
Ve ben
ve ben
korkardım
seni kırmaktan çekinirdim
sadece gözlerine bakardım
ben korkardım
seni incitmekten korkardım
gözlerin hep bana baksın isterdim
senin gözlerin bakardı
bazen hüzün vardı gözlerinde
bazen evrenin ışığı taşardı...
Anımsıyorum
yüreksiz ama sonsuz aşk doluyken
son gördüğümde gözlerini
ikişer damla yaş vardı...
Ben
Hep seni incitmekten çekindim
gözlerini hiç görememekten korkup
onlara razı oldum
konuşan gözlerini dinleyemedim
aşk yazan gözlerini okuyamadım
gözlerin gözlerimde
gözlerini akıtan gözlerimde
gözsüz kaldım...
17 Haziran 2010
Oğuz Bulut (Yakupoğlu)