seninle karşılaşıp solduğum andı ölüm
yüzüne baktığında tutuşup yandı ölüm
çoğaldıkça çoğalan bir sevda ülkesinde
ellerine dokundun; sana inandı ölüm
o efsunlu, yağmurlu, hercai gözlerinden
uçan kelebekleri mutluluk sandı ölüm
akkor dudaklarından ağı düştü içime
yollarında yürürken sanki insandı ölüm
viran eylediğin gün yorgun hayallerini
ayrılıkla, hüzünle, aşkla sınandı ölüm
bir ömür vuslatını bekledi boynu bükük
bilmem ki aşk uğrunda neden kınandı ölüm
süründü yıllar yılı karanlık köşelerde
benim gibi kıvrandı, kahra dayandı ölüm
her akşam tufanında harap oldu güneşim
gece baygın bir rüya, gündüz hülyandı ölüm
sensizliğin en ağır fermanıydı içimde
dudaklarımdan sızan bir damla kandı ölüm
ölüm seni sevmektir bir celladın elinde
bilmem hangi yürekte böyle sultandı ölüm
.