Koparılmış takvim yapraklarına bir bak
Bir, bir yokluğuna attığım çizikleri
Odalarımın kuytu köşelerinde say
Gözlerimin karanlığına ateş et
Kör kuyularda içtiğim suların üzerine yazdım adını
Sarmaşıklara tutunup çıktım yıldızlara
Resmini çizdim ey sevgili ay yüzüne
Yokluğunun ismini koydum, adı hasret soyadı hasret
Rüzgârlara sevgi ektim
Fırtınalarda biçtim aşk çiçeklerini
Çingene pembelerini serdim gökyüzüne
Boran oldu ey sevgili hasretin düştü yeryüzüne
Şehirlerimi yaktım gözlerinde
Yangınların ortasına daldım
Cehennemde ateşlerle dans ettim ey sevgili
Dumanlara yazdım adını yokluğuna hasret dedim
Soyadına hasret
Avuçlarında terledim
Gözyaşlarında aktım, gözlerinde kayboldum
Cehennem çukurlarına daldım ey sevgili
Güneş doğdu üzerime ben karanlıklarda kaldım
Zemheri çöktü üstüme, kar yağdı üzerime
Dondum ayazlarda ey sevgili
Çatıların saçaklarından sallandım aşağı
Buzların adına hasret dedim, düştüm parçalandım
Dağıldım ey sevgili soyadına hasret
Adını koyamadım yokluğunun
Tükendim ey sevgili yalnız kaldım yalnızlığına
Adım, adım gezdiğim bu şehrin sokaklarına
Üzerine basamadığım Arnavut kaldırımlarına
Adını yazdım, ama silemedim ey sevgili
Her gece gökyüzü ağladı, ben ağladım
Sağanaklar boşaldı üzerime ıslanamadım
Şehrimi yaktım gözlerinde ey sevgili
Sen yandın, şehir yandı ama ben, ama ben yanmadım
Adına hasret dedim, yokluğuna hasret, soyadına hasret