Suçumuz neydi
Karanlık gecelerin sorgularında yalnız kaldık
Takıldık bir hayalin peşine, amansızca
Tunç renkli akşamlarda, gözler vurdu
Suların sessiz sesine nasıl kandık
Ellerimizde mermiler sürüldü haznelere
Şehirler dirildi gözlerimizde
Gençliğimizin delikanlı sayfalarında
Darağaçlarına vardık
Karlı dağlar pusu kurdu yollara
Yüreklerimize kan düşürdük
Dudaklarımız tuzlu tenlerimizde sorgulandı
Otağ kurduk kızıl akşamlara
Nemli gözlerin rahlesine çekildik
Tozlu rafların menteşelerinde pas olduk senelerce
Geceler köpürdü kar yağdı üzerimize
Tahta masalar üzerinde, karanfiller kan döktü yüzümüze
Ahşap iskemlelerde, nasır bağladı sevdamız
Dikenli teller ördük sevenler hanesine
Paslı kilitler vurduk ta yüreğimizin ortasına
Yüreğimizde savaş alanları kurduk
Cenkler ettik senelerce
Yorgunluklar biriktirdik umutlarımızda
Doru küheylanlar besledik
Şerefine dediğimiz kımızlar aşkına
Kılıçlarımız kınlarında paslandı
Damarlarımızdaki kanlar, gözbebeklerimizden damladı
Ağrılı sancılarımız geldi yüzümüze
Yusuf 'un kuyularında senelerce ağladık
Kanlı gömlekler bıraktıktık rüzgârlara
Yunus'un dergâhında rotasız gemilerle seferler düzenledik
Kâğıttan yelkensiz gemiler bıraktık okyanus ortasına
Yön bulamadık
Kan düşürdük kaptanın seyir defterine
Gelgitler sonumuz oldu, daldık deniz diplerine
Veda bile edemeden ayrıldık ıslak gözlerimizde