Ellerin koynunda sessizce ağlayışlarımı
Gece karanlığında sensiz hıçkırıklarımı
Esen yellerin önüne düşen gözyaşlarımı
Kara gözlerini açıp da bir kez göremedin
Karların okşadığı beyazlayan saçlarımı
El yastığına hapsettiğin kor dudaklarımı
Adını yazdığım o buğulanmış camlarımı
İşlemeli kuru mendillerinle hiç silmedin
Ormanların kuytularında öten kuşlarımı
Ovalarda sessiz, sessiz akan ırmaklarımı
Toprak gözelerinde kaynayan pınarlarımı
Hülyalara dalıp, seslerini hiç dinlemedin
Baharda açıp kuruyan sarıpapatyalarımı
Rüzgârla gökyüzüne uçan mimozalarımı
Ateşimle kuruyan pembe begonyalarımı
Ellerine alıp okşayıp, koklayıp sevmedin
Göğsün üzerine kanınla yazdığım adımı
Gözyaşlarınla kuruttuğun kanlı toprağımı
Ölmeden öldürüp diktirdiğin mezar taşımı
Fatihalar okuyup gözyaşlarımla silmedin