Kanatma yüreğimde ki yarayı ne, olur kanatma
Ağlatma sensiz gecelerin sabahlarına, ağlatma
Gökyüzünde yıldızlarım sönük ışıkları karartma
Gözümde yaşlar kapalı kapılar ardında ağlatma
Tel, tel olmuş omuzlardan düşmüş o kızıl saçlar
Sevdalara küsmüş gönül çatılmış kara hilal kaşlar
Sinemde ateşin harlanmış omuzlara düşmüş başlar
Varlığın hayal olmuş gözlerden akıyor artık yaşlar
Toprak kurumuş ey sevgili mezarın başında taşlar
Kara toprak örtülmüş biçare ağlıyor kor bakışlar
El sema ya vurmuş boşuna mı çaresiz yakarışlar
Toprak kefen oldu gözlerinde kurusun artık yaşlar