Doğmak neydi yaşamak ne
Ana rahminden dünyaya gelmek mi?
Gözlerini açıp dünyaya cıvıl, cıvıl neşelenmek mi?
Bir çocuk olup, çocukluğu yaşaya bilmek mi?
Yoksa tankların önüne geçip taş atmak mı?
Bir babanın kucağında duvar diplerine saklanıp,
Mermilere hedef olmak mı?
Yoksa sığındığın babanın mermilerle yere yığılması mı?
Doğmak neydi yaşamak ne
Bir kız çocuğu olarak dünyaya gelip çile çekmek mi?
Umutlarla büyüyüp yarınlara gül saçarken
Güllerin dalında kuruyup, ayaklar altına alınması mı?
Beyaz gelinliği giyip çocuk sahibi olmak mı?
Yoksa çocuklarınla terk edilmek mi?
Ümitler yeşertirken yarınlara ortada kalmak mı?
Acımasız dünyanın zalim pençeleri altına bırakılmak mı?
Gece zindan gece karanlık
Yüreğime düşmedi ki hiç aydınlık
Zifiri karanlıklarda ki aynanın yüzü şimdi söyle
Doğmak neydi yaşamak ne
Ey sevdalarla büyüttüğüm umutlarım
Yağmur kokulu kırlangıçlar
Dağlarımda mor çiçekler açarken
Bülbüller gül dalında Şeyda ya çekilirken
Hazan yapraklarının yere dökülmesinin anlamı ne
Gökyüzünde güneş varken karlar bahtıma neden yağar
Şimdi söyle karanlık gecelerde yalnızlığıma sığındığım
Doğmak neydi yaşamak ne
Yol karanlık menzil uzun
Al başını ey çaresiz düş yollara
Kimi bulmuş deveyi, havuduyla kucaklayıp çıkmış dağlara
Kiminin elinde bir lokma bir hırka
Kimi aymaz gecelerin ayyaşı
Kimi bedbaht yokluğun sarhoşu
Dünya elinde oyuncak tanımaz kardeş kardeşi
Akbabalar çullanmış ortada gariban leşi
Ey gözümün nuru
Karanlık gecelerimin ışığı
Şimdi söyle doğmak neydi yaşamak ne