Korkma garibin edebiyatından, yiyeceği en çok kendi baş eti
Ne tevekkül vaaz et makamından, ne şehadet et hayatından
Duyacağı tek hezeyandır, anlaşılamamanın dehşeti
Kimi kitaplardan öğrenir, kimi yaşayarak gerçeği
Bilgi insanı fezaya çıkarsa da; fısıldayamaz kulaklara
Ayın tenha sokaklardan soğurduğu, acı iniltileri
Her sarı metal altın değil, her altın işaret etmez değeri
Simyası tutmamış bilgi, gerçek alış verişlerinde
Yarı yolda bırakmıştır, benim diyen kaç bilgeyi
Hayatı süsleyerek yansıtmak değildir kalemin işi
Silahını kolu gibi taşımakla görevli asker misali
Acılarını taşıyamayan kalem de yakar teskeresini
Mürekkebi yetmese de bütün çirkinlikleri kapatmaya
Sayısı denk gelmese de yolu bozuk yapan için kırılmaya
Mecburdur yürüdüğü yolu, bitme pahasına sorgulamaya
Budur simyası tutmuş kalemin tevekkülü, budur kaderi