Sen günün ilk saatlerinin kırılganlığında,
Şen bir yüzle doğmuştun, biliyorum, gün,
Güçlü soluğu duyduğunu yadsımadı.gökeller
Parmakların efsunla yunarak hayatın özsuyunu
Damlatacaktı dev sevgilerinin göz kapaklarına
Evrenin!
Fısıltı yüreğinde sürüklendi katmerlendi.
O bir gece geçilmezi geçtiğinde
Sayrılığın kapısına
Nergisinin orta sarılığında ulaştı.
Sonra renk akşamdan geceye geceden sabaha
Varış anları olmuştu.
Kararlı ve yumuşak dokunuşlarla
İçeri süzülmek üzre çiçeğine sessizce yalvarıyordu-
Işık, ışık hangi titreşimde erermiş işitkenliğe?
İç bahçelerini kurabilmiş kaç'a ağlasın yüreğim?
Sarı yanıtladı; çağrı sunusu en içten,
Bir aralıktan,
İnince incecikti...
Ar ovanın bitimsiz doğusunda kaynağa kavuştu,
Orada, kendi pak görünümüyle kucaklaştılar.