Altında, kör bir cibinlik altında,
Kalmış tanenin göçü uzunca...
su verilmemiş dışarıda da,
Zeytin aç; ya avlunun gözleri?
Bir kapalı ağıt sanki dayatılmış kireç odasında;
Beklediği bir sürgünse kimliksiz ülkede,
"uzaklık" derim, "bitik koyu gövdeye
Akan acıklı bir yağ." derler,
"bu sarmal derin zıplar
Sevinç silgisi günlere, bu karanlık..."
Yaprak konuşur ince güzde ışığı emerek;
"giderim soylu yeşilimle dönüşsüz
Köklerime, açık bir çığlık
Nasılsa toprak altında,
Örtemez sonra tülbent ve teneke
Kendini gök ve suyla dokuyan
Ve kapanan varlığı."