Mavi bir şehir;
İkiyüzlü sarhoşluk,
Çıplaksız birliktelikler,
Boğan gülümsemeler...
Kahkahalarımı bıraktımda geldim şehrimde...
Arkadaş burada herkes
Herkesle...
Tanımları; bu...
Benim şehrimde özeldi arkadaşlıklar...;
Dost dediğin; nimet...
Anlıyorum ki tanımlar; farklı...
Depremler oluyor bu şehirde...
Zamansız yalnızlık uçurumları yaşıyorsun...
Çığlıklarım, boğazımda düğüm...
Yutkunmalarım; sessiz...
Ne desen; boş...
Anlamsız; tartışmalar...
Seviyesiz; konuşmalar...
Bilmediğin bir dili nasıl konuşursun? ...
Susuyorum...
Susuyorum; zamanlarca...
Bir şerefi var, susumanın benim lügatımda...
Bu şehirde sustun mu;
Ayıplar, sana kalıyor...
Benim şehrimde insanlar, yaşam için,
Burada, başkalarını yaşamsızlığı için
Mücadele ediyor...
Susuyorum...
Öyle ya; bu dili bilmiyorum...
Öğretmediler...
Şimdi de öğrenmek istemiyorum...
'Fırsat bu fırsat öğren' diyorlar.
Ve ben,
Bitkisel hayatıma geri dönüyorum....
Sevgi için yaşar insanoğlu...
Sevgiler, mutlulukları çağırır...
Mutluluklar, hayatları...
Bu şehirde;
İnsan; ayrı,
Tanımlar; başka kelimelerde soluklanıyor...
Sevgi dedikleri, çarçabuk,
Basit, hemencecik...
Değeri bu! ...
Hayat...
Hayat; bu şehirde çarçabuk! ...
Bu şehir...
Buşehir, üstüme üstüme geliyor...