Avuçlarda biriken zehri
Yoktur akıtacak bir sunak
Ay ışığında çıplak bedeni
Bulunmaz saracak gümüş bir pelerin
Kızçiçeklerinin solduğu
Yapay gülüşlerle ıslanır dudaklar
Bombeli göğüsler arasında
Gözlere asılır perdeler
Unutmaz
Bir 'hiç'ten yamalı yüreğin
Çingenece koştuğu
Çağrısız bozkırlarda sevişmekten