Yokluğunda nefes alamayan yüreğim,şimdilerde yaramaz bir çocuk gibi. Dur durak bilmiyor. Hele ki geceleri,sabahları seni görebilmenin heyecanıyla,ne kendi uyuyor,ne beni uyutuyor...
Ta ki,seni O'na anlatana kadar. Öyle hoşuna gidiyor ki,dinlerken kendinden geçiyor.
Dün gece senden bahsettim yine O'na. Görmen lazımdı,senin hayatıma girişinle adeta yaramaz bir çocuğa dönüşen şu yüreğim,adını duyunca dünyanın en uysalı kesiliveriyor…
Önce gözlerini anlattım. Baktıkça şükrettiren,derinliğinde kaybolup gittiğim o gözlerinden…
İşte dedim!
İşte… Senin delice çarpmana sebep olan o gözler.
Ben o gözlerle,geldiğimde göz göze
Aklım düşüyor olduğu yere
Ve sen,
Yerinden çıkarcasına atıyorsun içimde…
Sonra gülüşünden bahsettim. Gördüğümde yüzünü,beni kendimden geçiren o gülüşünden…
İşte! Tüm sebebi bu dedim
En mutlu anlarında delice çarpmalarının ardından
Sanki işlevini son defa yerine getirircesine
Atmana sebep olan o gülüş.
Gördüğümde ben o gülüşü
Kesiliyor tüm nefesim
Ve sen,
Soluksuz kalıyorsun atmıyorsun içimde…
Ardından ellerini anlattım. Çektiğinde ellerini ellerimden,bedenimden de tüm kanımın çekilmesine sebep olan ellerinden…
Unutma dedim!
Sakın unutma!
Gün gelip,tüm şaşkınlığınla
Ne yapacağını bilmediğin zamanlarda
Bil ki,en güvenilir eller tutuyordur ellerimden…
Hissettiğimde onun tenini ellerimde,
Aklım yerine geliyor düştüğü yerden.
Ve sen,
Mutluluktan bürünüyorsun yine en haylaz haline…
Ve yüreğin…
Söz yüreğine gelince
Tutulur oldu dilim…
O ana kadar seni kelimelerle ifade edebilen ben
Lâl kesildim,kelimelerimin yetersizliğinden…
Yüreğinin tarifini,
Kendime bile yapamıyorken,
Nasıl anlatabilirdim ki zaten yüreğime?
Hangi kelimelerle tarif edebilirdim
Kendi gibi bir yüreği,yüreğime
Sustum!
Bak dedim,
Sadece bak gözlerime yüreğim…
Ben aynaya baktığımda
Nasıl ki kendimi değil
O'nu görüyorsam karşımda,
Sende aynaya bakar gibi
Bak gözlerimin bebeğine
Kendine eş bir yürek göreceksin gözlerimde…