Siz tanıklar
öldürmüşlerdi sizin bakışlarınız altında
arkasında bir bakışı duyar gibi
duyarsınız sırtınızda
ölülerin bakışını
Kaç sönen göz dik dik bakacak size
gizlendiğiniz yerden çıkıp bir menekşe koparacağınız zaman?
Kaç kalkmış el yalvarmak için
birbirine karışmış dallarının arasında
yüzyıllık meşelerin?
Hangi anın ağırlığı boy atıp büyüyor kanında
batan güneşin?
Ey şarkı söylemeden beşik sallayan kadınlar
kumrunun gececil ötüşünde
Pek çoğu taşıyabilirdi yıldızları
Ve şimdi yaşlı çeşmedir
bu işi onun yerine yapmak zorunda olan
Siz tanıklar
öldürücü bir el kaldırmadınız
ama kurtulamayacaksınız vatan özleminden
toz,
Orada durmadasınız, tozun ışığa dönüştüğü
yerde.