Seninle tanıştığımız
O,ilk günümüzü unutma..
Yaşanmışlığın
En güzel günüydü o gün.
Ürkek bakışlarımızda,
Titreyen bedenimizde
İçimizde fırtınalar kopmuş
Nasıl da gözlerimize sığınmıştık?
Meğer,
Sana olan sevgim ne çokmuş..
Seni tanıyınca anladım.
Seninle öpüştüğümüz
O,ilk günümüzü unutma..
Yanardağlar patlıyor,
Çağlayanlarla akıyor,
Sular seller gibi taşıyorduk.
Tanımsız heyecanlardan
Düşüp, kalacaktık kollarımıza...
Kalbimiz duracak gibiydi..
Bilmediğimiz,
Tanımadığımız
Bir sevda ülkesinde yaşıyorduk.
Sen mi beni çok sevmiştin?
Yoksa,
Ben mi sana daha çok sevdalanmıştım?
Sana sorsam,BEN derdin!
Bana sorsan,BEN derdim!
BENlerin arasında
BİZ olduk sonunda..
Akşamların yorgunluğunda
Sevda masamızda
Rakıya su katılmış gibiydik.
Her geceye sarmaş dolaş sarhoş girdik.
Sonra..............
Dört nala koştu zaman &hiç anlayamadık.
Ne sen-ne de ben
Birbirimizin kıymetini bilemedik...
Seninle ayrıldığımız
O son günümüzü unutma
Nasıl da yalnız kalmıştık &bir başımıza..
BİTTİ dedin,
BURAYA KADAR...
İsteksiz söylenen bir çift cümlenin
Bu kadar yakıcı,
Böylesine yıkıcı olacağını bilmezdim.
Söyleseler inanmazdım.
DOĞRUYMUŞ! ! ! ! !
Ne olduysa
Nasıl olduysa
Kim ne dedi
Ne istediyse..
Olmazlar olmuştu..
Yüreklerimiz için için yanmış
Tek bir kıvılcım kalmamıştı..
O masum bakışlarımız
Birbirimizden uzaklaşmıştı.
Kırılıp, etrafa saçılan cam parçaları gibi
Tuz-buz olup, dağılmıştı.
Sen..
Sen gittin ya..
Ben..
O acımasız
O kahrolası yalnızlıklara
Ben kovuldum..
Sen..
Sen gittin ya
Ben
Ayrılık eşkiyalarınca soyuldum.
Sen..
Sen gittin ya..
Ben
Çırılçıplak kaldım.
Ne olduysa
Nasıl olduysa..
Olanlar bana olmuştu.
Yumruk kadar yüreğime
Dağlar kadar acılar sığmıştı....