Bezm-i safâya sâgar-ı sahbâ gelür gider
Gûyâ ki cezr ü medd ile deryâ gelür gider
Açıldığın haber verir ağyara gül gibi
Dâim bize nesîm-i sebük-pâ gelür gider
Olmaz yine marîz-i mahabbet şifâ-pezîr
Rûy-i zemine bir dahi îsâ gelür gider
Sultân-ı gam nişîmen idelden derûnumu
Sahrâ-yi kalbe leşker-i sevda gelür gider
Bir gün demez o şûh ki âyâ muradı ne
Çokdan bu kûya Nâbi-i şeydâ gelür gider