söyleyemediğim
sözcükleri attım içime
büyüyen cümleleri
tuttum içimde
uzayan aşk ve acıydı
kırgınlık parçalanmış
kaya gibi de olsa temizdi
parmak izini iliştirmezsin kendine
ne hatıralar toplandı
gece seyrettiğim ay
yanarken aklımda
vedasıydı derenin şırıldayan sesi
ay inerken geceye
çözüldü rûhun düğmeleri
biriken gelgitleri
birer birer döktüm kıyıya
eledim kalbimi
gelmişse vadesi rüzgârın
kesemezsin önünü
aşk susar ölümün olduğu yerde
acı niyetlenir sızdığı yere
gök en devrik cümlesini kurar
acı ile aşk, aşk ile ölüm, ölüm ile acı
karanlıkla aydınlığın kesişiminde
gelip gidiyordu hayat
tam ortasından akıyordu
içimin nehri
acım olgunlaştıkça
kalbim berrak
koyulaşıyordu nehrim
ikibinyirmi
Hikâyesi:ölüm