zıt kutuplu
tersine çevrili dünya
birbirine geçer tutku
havalanır rüzgâr
açılır göz kapağı
titrer kentin ışığı
yokuşta inen yanılgı
arar kaybettiği mevsimi
sonu olmayan soruların
aradığı mavi eşelerken kendini
saksıda büyüdü orkide
kozada örüldü düş
çıkmadı karaya
bir yaprak gibi
inceldi kendine
acıya uzatılan el
kara kelimeleri alevlerken
yanarak düştü not
sığınaklarında tutulan yıldız
koyaklarından öteye gitmedi
kendi kalıntılarında
kendi suyuna batırdı
kendini kendiyle temizledi
ikibinyirmibir