kurumaya evrili
ağaçların dallarında
biriken yaş gibiydi
çoğalan ömürde
beklersin sevincin
sözlenen akşamlarda
serinlemesini
kendi içinden
çıkarsın yeryüzüne
rüzgârın uğultusunda
yer değiştirirken bulutlar
göğü dört döner susar suya
aynayla çoğalır virgül
istenilen yenilikte
çiğnenirken karanfil
kırılır fincan,
kaçar yorulur
ötelere tat
…
denemedi
kendinden kaçmayı
koşmadı ölüme
anbean ölümleyken
samimi toprak kokusu
rüzgârın serptiği tozdu
ikibinyirmibir