Karaydı.
Saçları,
Gözleri,
En çok da sözleri.
O'na sorarsan
'bahtım' diyordu.
Anlattıklarına bakılırsa
haklıydı,
Kara olan
bahtıydı.
'Ahtım var' dedi.
— Bir gülsem şöyle
gerçekten,
yürekten.
Bir gülsem kurban kesicem
türbede.
Çünkü, bizim gibiler
hep yalan yere gülmede.
'Gülmek kolay
ağlamak da sayılır,
ama
ağlarken gülmek var ya
ölümü kıskandırır.'
-- Hay ağzına sağlık,
dedi.
--Şair gibi dedin
dedi.
O'na en çok koyan
Bir yıldönümüymüş.
Bir kalantor karıkoca
çağırmışlar
evlilik yıldönümünde.
Soyunmuş ikisinin önünde
Çırçıplak,
Bir külot kalmış
kadın bağırmış
(— çıkarsana orospu!)
(—Kaltak!)
Çok utanmış
zor kaçmış,
Ne yapsın
bahtı karaymış.
Kim orospu? dedi.
Omu?
Ben mi?
Giderken sevindim.
Geçen sefer de
başka hikâye anlattığına
ve hatırlayamadığına.
Belki de
hatırlıyordu da,
domuzuna dalga geçti benle.
Sevindim,
Belki şimdi arkamdan gülüyordur.
Güldüm,
Bahtı karayı kurban keserken düşündüm.
1994-Bir pavyon ANKARA