Aşkın yüzünü aldatan
Yalancıların köşesinde durdum
Yaram sıcaktı, vurulmuştum
Kördüm, bastonum yoktu
Sevgilimi vurmuştu bir avcı
Çığlığım yetmedi boran olmuştu
Yüzünün aynasında kendini asıyordu
Elleri hırçın bir deli çaydı
Korkusu gözlerinde zehirli hançer
Dalgalanıyordu ufkunda karabasanlar
Geçiyordum, yolumu çiziyordu
Eylüllerden ve ondördünden ayın
Saklanamadım
Katlandım zifiri deliliğe
İçimde kor yürek bir nişan kaldı
Yalnızlığın bir ortasında seçilmek
Kârlı bir alışveriş değil
Kendimi vurmam için silah gerek
Bir göz, bir ayna
Ve uçmayan bir kelebek
Sarı bir mevsimin içinden gelerek
Köylerden ve şehrin taş yontularından
İncelmiş zayıf bir esmer yüz bularak
Kahrını gergefe işleyerek
Ben taydım, sevgilim deli kısrak
Şehrin ortasında kalarak
İplikten geçirdik zamanı
Yelelerimizden aktı ırmaklar
Bir güz gecesinden boşalarak
Ah çarkıfelek
Senin yüzünden neler çekerek
Saçlarımı ak ırmaklarda yıkadım
Uzun bir yol sürgünü derken
Bu dünya umudum değil dedim
Öbür dünyayı da yok yere
Bekleyerek