Bulutları yere indiren
Puslu şehirleri sevmek yeniden
Yağmur en çok nisanları sever
Her gün bir gölgenin cenazesi
Bu şehirden
Her gün peşine düştüğüm
Bir hayal gemisi
Çekilen sürgün özlemi
Yalnızlığa hasret
Benimkisi
Benim öyle ahım şahım
İdam fermanım yok
Sıradan
Bir kimsesizlik ateşi
Şehre kol kanat gererken
Her yağmur
Her ağlamak ve sürgün
Kendimden
Baygın biraz da kaypak
Bir sokak
İçinde barındırır mutlaka
Sıcak bir ekmeğin kokusu gibi
Bilgeliğe inat
Ağlamaklı şiirimden
Bu yağmuru bu sokağa
Belki bir park yalnızlığına
Eski bir anıyı kareleyen
Belki bir fotoğrafa
Sığdırma gayretim
Hep yağmurdan
Hep ihanetten
Hep kendimden kaçış bu yağmur
Hep şehirlerin küflü cesetlerinden