Med-cezirlerin içinden bana gel
Dokun çiçek açsın gözlerin
Güz yağmurlarıyla ıslat yüreğini
Bir kuşun kanadına sar gamzelerini
Senin için bu kenti yakmazsam
Vur beni
Diktiğin çiçeklerin kokusu gurbet
Sahipsizliğin diğer adı ayrılık
Sen yoksan bu memleket yıkık
Bir taşın kaldırımda durduğunu
Bozgun bir ordu gibi durduğunu
Bitmiş bir sözün ardındaki derin gözleri
Bir sır gibi aklımda tuttuğumu
Cümle alem ayıplasın da
Şehirlerde senin için kırıldığımı
Bir ananın saçlarına dokunduğu gibi
Yavrusunun
İçimde top tüfek patladığını
Haydi bana bırak kara gözlerini
Ellerin ve saçların başkasının
Biliyorum
Ah anam, delilik gömleğim
Kendimi vurmamla
Bu kadar azap olmayacak
Bu şehirde bu kadar el olmak
Bir bebeğin kendi sesini yudumlamak
Saçlarını ülkemin toprağı gibi
Avuçlamak yetmedi unutmamamın bedeli
Ateşlerde dans eden bedenin
Çürüklerini saymaya gücüm yok
Tükendiğim belli, avazım kısık
Ateşe bakıyor danseden gölgem
Yansam alev alev bağrımın şiddetinden
Kor beni
Kızgınlığımı bağışla
Sana taşıyacak acılar bahşetmiştim
Yüreğinin en derin çukurunda
Garip bir kuşun kanadından kopardığım
Ak ak teleklerle yazılmış bir mektup
Dokumuştum
Silmiş yazdığım tüm yazıları
Zamanın gaddar silecekleri
Kala kala bir nokta al gerdanında
Bu ülkenin tüm masum çocukları
Gelsen de gem vursan duygularıma
Kurtarmayacak bu harlı ateşleri
Çırpındıkça batıyor dikenli teller
Yağmurlar yağdıkça seninleyim
Dolu yağdıkça
Güz ateşi bir kuşun kanadını yolacak
Rüzgarlar boy atacak çakırkeyf gecelerde
Kendimi salacağım yılanlı bahçelere
Türkülerin sesine sesimi katacağım
Eteklerin zil çalsa geçsen de günahından
Ateşlerde dans eden gölgeme bakacağım
Bir ölümle vurduğun denize saldın beni
Bir intihar coğrafyası
Ve yalınayak bir şiirle
Yor beni