Bir adam sakin başı eğik değil,dik
Elleri kaban cebinde adımlıyor ıslak yolları
Sokaklarda ayak seslerini dinleyerek
Sanki nağmeler eşliğinde yürüyor
Soğuk, kar,hava puslu yağış var
Kar ince yerde sesler gacır gucur
Adımlar ağır aheste,nefesler duman
Yürüdükçe beyazlaşıyor üzeri durmak yok
Ayak seslerini müzik dinleyerek yürüyor
Karlı yollarda bir adam ahenkli ve dik duruşla
Yürüyüş nere bilinmiyor tempo yavaş
Gözler hep uzaklarda yağış tipi nefesler dumanlı
Belki gönül fırtınalarındandır
Havanın pusu gözleri gibi ağırlaşmış
Sildi birkaç kere yüzünü bir eliyle
Kirpikler açıldı baş dahil her taraf bembeyaz
Zorlandı bir ara yavaşladı kar yığındı
Tempo tutuyor ayaklar saymaca aheste
Bakışları boş başı dik sanki boşlukta
Ya umuda ya da hayallerine yürüyordu
Bakındı bir ara her yer yüreği gibi beyaz mı beyaz
Umutlarına benzetiyordu yere düşen sayısız
O saf ve tertemiz kar tanelerinin telaşlı telaşlı
Umut dünyasında yerlerini alışını seyrediyordu
Boş umutlarla kendini boşlukta buluyordu
Hayalleri hava gibi fırtınalar estiriyor yüreğinde
Nefesler uzunlu kısalı şekil değiştiriyordu
Değişmeyen tek şey umuda yürür gibi yapan adımlardı
Gözler ufuklardan umutsuz
Dudaklarda umutsuz nağmeler
Bir marş bir şarkı yada isyanlar için
Söylenenler uyumlu yürüyüş adımları ile
Sokaklar ıssız yukardan yağan kar var
Ne zaman çıktı yola belli değil
Yolu nereyedir hiç belli değil
Kendine baş yürüyen bir adam
Ayaklar kah batıyor kah kayıyordu
Bazı anlar nefesler boru gibi üflüyor
Ayaklarda ahenkler yok etraf duman
Siler yüzünü bir ara yürüyen adam
Bir ara dönüp baktı etrafı seyreder gibi
Şaştı kaldı kendi kendine bu halde
Kimseler yok etraf korku tüneli sanki
Şehir kalmıştı kendisinden ta arkalarda
Bir yol ki geleni gideni yok ıssız
Bazen rüzgarın fısıltısı tipinin sesi
Duygularından ayrılan bir canlı
Kar ve siste dik yürüyen bir adam
Hala yürüyor ayak seslerini dinleyerek
Tepe eteklerine eriştiğini fark eder
Yokladı kendini silkinerek nasılım diye
Bir zaman düşündü o haliyle kendini
Yolun yarsındayım diye mırıldandı birkaç
Islanan bıyıkların altındaki dudaklarla
Ne düşündü ki tepeye çıkmamak için
Bakakaldı boş gözler ile yollara bir adam
Söylendi kendi kendi kendine
Ya tepeyi tırmanırken kayarsam
Ya düşersem diye geçirdi aklından
Kalkamam ayağa kalırım yerde
Kar fırtınaya dönüştü kalkamazsam örter üzerimi
Etraf boş kimseler yok haberdar edilmez düştüğüm
Kapanır üzerim buzlar çözülmeden bulamazlar beni
Düşündü bunları bir ara kendinden haberi olmayan bir adam
Geride kalanlar ne der neyler sonra
Düşmüşte kalkamamış yalnızmış
Hayallerini yüreğinde buz kestirmiş
Dünyası ile gömülmüş buraya derler
İşte o zaman hayat ve umutlar bir daha ışık verdi kendine
Kendi dünyası vardı gönlünde onun için yaşamalıydı pes yok
Biliyordu düştüğü yerden kalkamazdı ama daha erkendi düşmek
Titredi bir an kendine gelircesine işte orada bir adam
Başlattığı yaşamı böyle yerlerde son vermek olmazdı
Koyduğu ölçüler vardı dünyası için geleceklerde de
Yaşama sevinci umut verdi kendi kendine o an
Yıkılmak istemeyen onurlu başı dik bir ADAMDI