Sönük bıraktığın ışıklar yeni kabusum
Ay donuk, yıldızlar sönük, gece puslu
Bir ses bekliyorum derinden, lütfen susun
Serçe tüneği ince dallar, neden baykuşlu?
Bakma şunca olgun halime, içimdeki serseri
Sevincimden, mutlu çocukluğa dönüşlerim
Öfkeli kaçış, hapseder kalbimi yeniden içeri
Özler durur genç dudaklarını, son öpüşlerim..
Kelebeksin sen, ömrün kalbimde bin yıllık
Dilenecek onca özür, gümüş tespih dilimde
Pişmanlığın göstergesi, şu pejmürde kılık
Ayışığın yansıyor sağ avucumda, sol elimde
Bakma şunca olgun halime, içimdeki serseri
Aşkımdan, aşkınlığımdan çocukluğa dönüşlerim
Ne kalabalıklar, ne de yalnızlık, buluşma yeri
Kurak yatakta, sağanak yağmurludur düşlerim..
Mustafa Erçin