Saçların dalgalansın,ipek gibi tiril tiril,
Rüzgârında benim, râyihâlar dolar içime,
Muammâ denizi bakışların,pırıl pırıl
Hayât üfler âdetâ, baktıkça ürkek gözlerime.
....
Dökülür dudaklarından inciler, fısıl fısıl,
Her kelîme çağlayân olur çölleşen gönlüme,
Kirpiklerin ok misâli birer ince tığ gibi,
Saplanır andıkça benim, kanayan yüreğime.
....
Leylâ deyip yandım, belli etmeden sessiz sessiz,
Kurudu gözyaşım, kan yürümez iliklerime,
Dağladım ciğerimi, yalnız başıma kimsesiz,
Lokmân olmaz kimse, bu sonu gelmez dertlerime.
...
Ne olur ey dost, yüzün göster tek, ân olsun yeter,
Bilmez misin hâlimi, târumâr olmuş hândan beter,
Dağlar taşırım, ince belimde,zayıf sırtımda,
Bir bakışın, bir gülüşün, bir tek vuslatın yeter...