Açmışım gözümü damlı bir evde
Omzuma takılmış nazar boncuğu.
Efsunkâr bir manâ gizli her şeyde
Arıyorum halâ mahzun çocuğu...
Söğüt dallarından yaptığım düdük
İlkokul çantamdı kadife kumaş.
Dağlardan güneşi çekip götürdük
Yayla gecesinde yastığımdı taş.
Yıldızları saydım sabahlara dek
Yayla gecesini bildi kavalım.
Oynar ışıltılı sularla hendek
Oynar yüreğimde halâ sevdalım.
Sonra, mahallenin bomboş tarlası
Öfkemin dansında futbol sahası,
Galip takımların kralı, ası
Ve bitmez sandığım renkler kavgası...
Sonra, okul yolu büyük ideal
Büyük sevdaların büyük yumruğu
Nur yüzlü ninemden duyduğum masal
Masal dünyamdaki ceviz kabuğu...
Harman yerlerinde tuttuğum güreş
Terimden parlayan eski kıspetim.
Sinsin gecesinde yaktığım ateş
Gençlik ateşimle dolan sepetim...
Merdiven ayakta dimdik dururken
Habersizce geçtim basamakları.
Saatler başıma tak tak vururken
Tutmuş da bırakmaz başım akları...
Merdiven, alnımdan damlayan terim
Çile girdabımda canhıraş feryat.
Merdiven, şiirim, üç-beş eserim
Beş-altı yolculuk, sonsuz seyahat...
1992