ab
eb
ib
ıb
ob
öb
ub
üb
-
ab-ac
eb-ec
ib-ic
ıb-ıc
ob-oc
öb-öc
ub-uc
üb-üç
-
ab-ac-aç-ad
eb-ec-eç-ed
ib-ic-iç-id
ıb-ıc-ıç-ıd
ob-oc-oç-od
öb-öc-öç-öd
ub-uc-uç-ud
üb-üç-üç-üd
-
ab-ac-aç-ad-af-ag-ağ
eb-ec-eç-ed-ef-eg-eğ
ib-ic-iç-id-if-ig-iğ
ıb-ıc-ıç-ıd-ıf-ıg-ığ
ob-oc-oç-od-of-og-oğ
öb-öc-öç-öd-öf-ög-öğ
ub-uc-uç-ud-uf-ug-öğ
üb-üç-üç-üd-üf-üg-üğ
-
ab-ac-aç-ad-af-ag-ağ-ah-aj-ak-aL
eb-ec-eç-ed-ef-eg-eğ-eh-ej-ek-eL
ib-ic-iç-id-if-ig-iğ-ih-ij-ik-iL
ıb-ıc-ıç-ıd-ıf-ıg-ığ-ıh-ıj-ık-ıL
ob-oc-oç-od-of-og-oğ-oh-oj-ok-oL
öb-öc-öç-öd-öf-ög-öğ-öh-öj-ök-öL
ub-uc-uç-ud-uf-ug-uğ-uh-uj-uk-uL
üb-üç-üç-üd-üf-üg-üğ-üh-üj-ük-üL
-
ab-ac-aç-ad-af-ag-ağ-ah-aj-ak-aL-am-an-ap-ar-as-aş-at-av-ay-az
eb-ec-eç-ed-ef-eg-eğ-eh-ej-ek-eL-em-en-ep-er-es-eş-et-ev-ey-ez
ib-ic-iç-id-if-ig-iğ-ih-ij-ik-iL-im-in-in-ip-ir-is-iş-it-iv-iy-iz
ıb-ıc-ıç-ıd-ıf-ıg-ığ-ıh-ıj-ık-ıL-ım-ın-ın-ıp-ır-ıs-ış-ıt-ıv-ıy-ız
ob-oc-oç-od-of-og-oğ-oh-oj-ok-oL-om-on-op-or-os-oş-ot-ov-oy-oz
öb-öc-öç-öd-öf-ög-öğ-öh-öj-ök-öL-öm-ön-öp-ör-ös-öş-öt-öv-öy-öz
ub-uc-uç-ud-uf-ug-uğ-uh-uj-uk-uL-um-un-up-ur-us-uş-ut-uv-uy-uz
üb-üç-üç-üd-üf-üg-üğ-üh-üj-ük-üL-üm-ün-üp-ür-üs-üş-üz
--------------------------------------------veya
BUNUN TERSİ....
Yani,
ba-be-bi-bı-bu-bü-bo-bö
z'ye kadar devam eder....
KULLANILIŞI:
Diyelim, net'te klavyeyi saz gibi kullanıp atışma yapıyorsunuz.
İlk dörtlüğü arkadaşınız söyledi ve UYAK olarak (gelmez-gülmez) dedi.
Bizim kafiyematik önünüzde, sizin için dert değil gayri.
1-az-ez-ız-iz-uz-üz-oz-öz karşınızda duruyor.
2-Bana göre KAFİYE, kelimenin AĞIRLIK MERKEZİNDE bulunan çoğunlukla TEK BİR HARFTİR. (Gülmez-Gelmez de (L) harfidir. Baktım-Yaktım kelimelerinde mesela K harfidir. Ağladım-Bağladım kelimelerinde ise iki harftir Ğ-L harfleridir kafiye..
3-Dediğim gibi (z) ile biten 8 sesli harfin z harfinin önünde yer aldığı şablonunuz hazır demektir. Madem arkadaşınız E-Z yi UYAK SEÇTİ, ilk yapacağınız iş, hemen bu iki UYAK kelimenin KÖK ÇALIŞMASINI aynı anda JET HIZIYLA kafanızda yapmanızdır.
EL-BEL-CEL-ÇEL-DEL-FEL-GEL-HEL-JEL-KEL-LEL-MEL-NEL-PEL-REL-SEL-ŞEL-TEL-VEL-YEL-ZEL
ve bu köklerin sonuna MEZ redifi(eki) ni anında yazıp, anlam ifade edenleri, beyindeki depoya-yada bir kâğıda o esnada yazmak lâzım. Böylece KÖK'ten kafiyelerde asla zorlanmazsınız.
4-E ve L bitti, hemen bunu E den A-İ-I-U-Ü-O-Ö 'YE YANİ DİĞER SESLİ HARFLERE taşımalısınız.
AL-BAL-CAL-ÇAL-DAL.............................>ZAL
İL-BİL-CİL-ÇİL-DİL...................................>ZİL
UL-BUL-CUL-ÇUL...................................>ZUL
üL-bül-cül-çül..........................................>ZÜL
OL-BOL-COL-ÇOL...................................>ZOL
IL-BIL-CIL-ÇIL..........................................>ZIL
ÖL-BÖL-CÖL....ÇÖL....................................>ZÖL
Böylece, anında elinizin altında YÜZLERCE KAFİYENİZ hazır olacaktır.
Atışmacı arkadaşınızın kullandığı her KAFİYEYİ silecek ve ondan sonra KAFİYEMATİK'ten yakaladığınız UYAK-KAFİYELERİNİZi dokumak için de atışmacı arkadaşınızın sözlerini kulağınızdan ve kafiyematiği de gözünüzden ayırmayacaksınız. Mutlaka başarılı olacağınıza inanıyorum.
5-GELELİM- 'Tren-Fren' gibi çoğunluğu BATI mahreçli DİLİMİZE GİRMİŞ KELİMELERE, bana göre BU KELİMELERDE yazılmayan ancak söylenen harfler vardır ve o harfler ALTIN DEĞERİNDE HARFLERDİR. Kelimeye ruh veren de o harflerdir. Kelimeyi, bizim fonetiğimize, ağız ve dil yapımıza uygun hale getiren o harflerdir.
Şahsen ben, KAFİYENİN çoğunlukla TEK HARF-AĞIRLIK MERKEZİNDEKİ HARF- olduğunu bildiğimden, bu YAZILMAYAN ama söylenen HARFİ harf olarak yazmasamda, harf olrak kabul ediyorum. Yani, KAFİYE bir SES'TİR VE tren kelimesi de bana göre İKİ HECE(Tİ-REN) SAYILIR. Tek hece olarak yazılır ama ŞİİRDE -ÖLÇÜDE İKİ HECE OLARAK sayılmalıdır. Ben, şahsen böyle kabul etmekteyim.
6-KAFİYE' kökten olursa güzel olur ama, biz bunu özellikle genç şairlerimiz KAFİYE ile REDİF(EK) arasındaki FARKI BELLESİNLER diye ESNETMEDEN onlara sunmaktayız, bu sebeple, bu sunuma, günümüz şiir kara bulutları yok olana kadar devam edeceğiz, ama, hiç bir zaman KAFİYE KÖLESİ de olmayacağız. KAFİYE'nin tutucu-yönlendirici ve bazen de engelleyici etkisinden kurtulmalı şairimiz ve şiirimiz, işte MISRA BAŞI kafiyeler ve işte ÇAPRAZLAMA, DÖNENCE vb i tarzlarımız... Şu halde, kafiyenin kökten olması lâzım ama bir ŞART-VAZGEÇİLMEZ de değildir. Üstelik, zaman zaman kök dışında -sapmalar olmadan-fiil-eylem-iş oluşumlu kafiyelerle şiiri daha bir güzel kılmak da mümkündür. Esas olan KALIP ve ŞEKİL-KAFİYE veya ÖLÇÜ değil, esas olan O ŞİİRİN O GÖVDEDE YÜKSELİŞİdir...
-İZLEMEYE DEVAM EDİN-GELİYORRRRRRRRR-