Kara zindanlarda boyun bükerek
Bekler mektubunu kader mahkumu
Gözyaşını gizli gizli dökerek
Saklar görüş günü kader mahkumu.
Her gece bağrını hicran sarıyor,
Duvardan, kapıdan haber soruyor,
Göğsünde eşinin resmi duruyor
Yoklar arada bir kader mahkumu.
Hüzün dağlarını yıkmış kaderi,
Ezan vakti göğe açık elleri.
Bir türlü geçmeyen tüm saatleri
Ekler birbirine kader mahkumu.
Felek ayrılığı dünyadan alsa,
Ne olurdu sanki, seven kavuşsa? !
Eşinden, oğlundan bir name gelse
Koklar kâğıdını kader mahkumu.