Az kaldı ölmeme biliyorsun sen
Gideceğim buralardan bir Pazar günü
Birkaç tanıdık dost taşıyacak
Tahta tabuttaki sessiz vücudumu
Ölmeme az kaldı biliyorsun sen...
Gideceğim ve dönmeyeceğim buralara
Yaptıkların yanında kâr kalacak,
Göstermelik bir hüzün düşecek dudağına
Yüreğin dans edecek, ruhun sevinçte
Asla bir daha dönmeyeceğim buralara...
Mavi deniz, bembeyaz köpükler
Ve martılar, yeşil yamaçlar,
Kuzular, kuzularımı bırakıyorum,
Bir de yürek gümbürtüsü şiirlerimi
Bel ki okumazsın bile onları
Sana, tek sana bırakıyorum buraları...
Kurtulacaksın sigaramdan,
Rakımdan, şişelerden
Alacaklılar aramayacak bundan böyle
Can borcumu vermeye gideceğim ötelere
Ötelerde sütçü, tüpçü, bakkal olmayacak Belki de...
Unutacaksın, unutacaksın beni de...
Rüzgâr senin, yağmur senin, güneş de
Boy boy torunlarımla gülüp oynayacaksın
Beklemeyeceksin yolumu pencerelerde
Özgürsün, doya doya yaşayacaksın...
Ütü derdinden, yemek derdinden
Ve kirlilerimden
Kaprislerimden, öfkemden kurtuluyorsun.
Manyakça aşklarımdan,
Daktilomdan, kâğıtlardan
Geceleri sessizliğimle düşen yıldızlardan
Sofra kurmaktan, hesap sormaktan Kurtuluyorsun...
Haydi gül, oyna! .. Ne duruyorsun! ...
Az kaldı ölmeme biliyorsun sen
Gideceğim buralardan bir Pazar günü...
Son düdük ötecek, maç bitecek işte
Hoşça kal e mi? ...