I-
Gâvur kızı mektubunu okudum
Gözyaşını döke döke yazmışsın.
Her satırda hicranını dokudum
İlmik ilmik, söke söke yazmışsın.
Dost sanmışsın, düşman çıkmış karşına
Üçyüz uçak düşmüş gönül çarşına
Çığlık çığlık seslenirken aşkına
Nice dağlar yıka yıka yazmışsın.
Anladım ki; ne çileli başın var
Yaralanmış uçamayan kuşun var
Her cümlende ölüm kusan kurşun var
Kaderine sıka sıka yazmışsın.
Bir çırpıda söküverip yılları
Her mevsimde çiçeklesen dalları
Ömür denen merdivenden yukarı
Adım adım çıka çıka yazmışsın.
Binicisi olup gitme kör atın
İşin olsun, aşkın olsun sanatın
Üç kuruşla tozup giden hayatın
Sinesine çaka çaka yazmışsın.
Karşımdadır şu an bile hep yüzün
Kâh gülümser, kâh dağ gibi bir hüzün
'Kurtulsam! ' der, 'buralardan' her sözün
Oyunlardan bıka bıka yazmışsın.
Soğuk esmiş şu feleğin rüzgârı
Girdaplara çekmiş aşkın efkârı
Saç uçların ceylanların diyarı
Ceylanlara baka baka yazmışsın.
Sokaklarda, caddelerde yalnızsın
Sana sorsam, bir artistsin, yıldızsın
Gâvur kızı can evinden yanmışsın
Sen de beni yaka yaka yazmışsın.
Yanan benim, yandım aman, oy aman!
Ciğerimden tüter şimdi bir duman
Kendin gibi beni ettin perişan
Gözyaşımla aka aka yazmışsın.
-II-
Sana mektup yazacaktım olmadı
Yazmalara yasaklığım dolmadı
Deme sakın 'şiirdir bu' gelmedi
Şairleri eke eke yazmışsın.
Haydi koş gel Akdeniz'de martı ol
İnan bana bir gecedir koca yol,
Biliyorsun çare bulmaz karakol
Rütbeleri taka taka yazmışsın.
Şiirini saklıyorum hatıra
Dertlerimi yükledim kırk katıra
Gâvur kızı seni kimler bitire?
Gül, karanfil koka koka yazmışsın.
'Gel! ' diyorsuın, Ankara' ya 'haydi gel! '
Orada mı beni çeken gülden el?
Yüreğim kan gölü, gözüm coşan sel
Bileğimi büke büke yazmışsın.
Gâvur kızı, ceylan gözlü uzakta
Avcıları pusu kurmuş, tuzakta
El eleyiz ayrı bile olsak ta
Deme sakın 'ne alâka? ' yazmışsın.
Kasım 1999