Nasılsın, nicesin bilmedim gitti
Önüme dağları gerdin be felek.
Koştum gece-gündüz çalıştım, lâkin
Sırtımı yerlere serdin be felek.
Büktürdün boynumu geline, kıza
Tutsağa çevirdin çok ile aza;
Benzettin inleyen bir dertli saza
Ömrümü tellere verdin be felek.
Ele mutluluklar, bana hep çile
Çile yetmez gibi kapında köle...
Bayramın olsun bak, düşmüşüz dile
Aşkın defterini dürdün be felek.
Ferhat, Mecnun değil garip Ceylan'ım
Verdiğin dert ile sızlar her yanım.
Unutma taş değil ben de insanım
Kanıma sonunda girdin be felek...
Ceylanı yerlere serdin be felek...
(Mart 2001)