Ömrümün benzeri eski merdiven
Basamak basamak üst üste çile
Her adım atışta gıcırdar durur
Ne yazık gevşemiş çivisi bile.
Birinci basamak; işte çocukca
Yere dokunuyor günler boyunca
Ahşap bir beşiğe başı koyunca
Kerpiç duvarlara bakmak mesele.
İkinci basamak; gençliğe adım
Okul yollarında düşüp ağladım
Şiiri görünce kapılıp yandım
Kaptırdım gönlümü alevden sele.
Üçüncü basamak; uçarı gençlik
Aşktan yırtık yaka, kavuşmaz ilik
Okulda, sokakta hep birincilik
Kavga, döğüş,ağıt; hepsi velvele.
Dördüncü basamak; geçimin derdi
Parti ve siyaset seçimin derdi,
Memurluk, gurbete göçümün derdi
Nasıl gücüm yeter yedi düvele?
Beşinci basamak; tayinle sürgün
Evlâtlar elinden gülmedim bir gün
Ayrılık, gözyaşı, yoksulluk, düğün
Hasret kaldık, bağa- bahçeye, güle...
Altıncı basamak; istifa, boşluk
Bir gün kitap-fikir bir gün sarhoşluk
Doğudan batıya süren yolculuk
Ayrı koydu bizi nazlı güzele...
Yedinci basamak; düğünü kızın
Oğlanın okulu, nişanı yazın
Evimin önünde duran kirazın
Verdiği filizler artık düzele...
Sekizde; yoruldum, emekli oldum
Oldum da başıma belayı buldum
Kendi namazımı ben kendim kıldım
Deniz kıyısında abdest tazele...
Dokuza uzanır adım atarım
Alnıma yazılmış bahta çatarım
Dünyayı üç pula alır, satarım
Elde yırtık pabuç, delik kösele...
Ey eski merdiven belin bükülmüş!
Dert elinden saçın, dişin dökülmüş
Bir de baktım yerden yere yıkılmış
Direniş nafile, umut nafile...
Ey eski merdiven bana benzersin!
Yüce Mevlâ'm sana sabırlar versin
Biraz varlık, biraz neşe göstersin
Yaz da mutluluğu yaz da şiirle...
Ey eski merdiven gıcırtın dursun!
Çocuklar tutsun da buluta kursun
Bir gün elbet sen de beni okursun
Sohbet eder iken sen bu fakirle...
1998