İrdelemiş bir dostum
Yabancı söz çok buldum
Diye *Korku* Şirimin
Yorumunda okudum
*Korku*daki Türkçemi
Candan azîz lehçemi
Nazara al Can Dostum
Beni bir dinle e mi?
Ben bir Türküm ve benim
Dilim Türkçe bilirim
Alıverdim anamdan
Anam ne dedi bildim
Avrupada bir zaman
Müslümân olsa insan
Türk oldu deyilirmiş
Bunda hikmet var inan!
*Yine* Türkçe hoş bir söz
*yinelemek* de bir söz
Yanlış bir söz olur bu
Yaşayan Türkçedir öz
İnsanlar buluşurlar
söze kalıp bulurlar
Düşünürler mânâyı
Öylece konuşurlar
Düşünen Müslümansa
Ona rehber Kuransa
Bu rehber ışığında
Peki dil nasıl olsa
Deyilir ya bir işte
*Yanlışlık yok bu işte*
Yanlışsız denilecek
Ana dilidir işte
Anamızın ak sütü
için bildim sükûtu
Sırt üstü yatma dedi
Dedim Ana baş-üstü
O sebep sübût dedi
Onunla da bitmedi
Sayısız söz öğrendim
Öğrendiğim Türkçeydi
E! Dinim de Türkçedir
Dili hâlis Rabçedir
Tarihçe oldu bana
Dilim hâlis Türkçedir
*Kuran* Türkçe değilse
*Râb* da eğer değilse
Peki dilimde Allah
Nedir Türkçe değilse?
O zaman hep insanız
Ayrıysa inancımız
Ne ise amacımız
O olsun aracımız
Sonuçta bir arada
Kalmayıp dar arada
Geniş bir dil ara da
Kalma iki arada
Ecdâdım ermişlerdi
Bu dili bilmişlerdi
Ürettiklerine de
Eserler demişlerdi
Onlar ne ise biziz
Herimizin nesiyiz
Değil mi Can Dostlarım
Bence temsilcisiyiz
Nedîmi anlamadan
Nefîyi kavramadan
Şair olunulur mu
Yunusu duyamadan
Fuzûliyle yanmayan
Gönül müdür ki yanan?
Türk gönlü mü olurmuş
Bâki Dilinden kayan
Necîp Fâzıl Türk diyor
Başka bir şey demiyor
Şu güzel sözlerini
Bil ki herkes seviyor:
*Ruhsal parasal soyut
Boyut yaşam eğilim
Ya bunlar Türkçe değil
Yahut ben Türk değilim
Oysa halis Türk benim
Bunlar işgalcilerim
Allah Türke acısın
Yalnız bunu dilerim
Ağlayın su yükselsin
Belki kurtulur gemi
Anne seccâden gelsin
Bize dua et e mi? *
Diyen koca Üstâdı
Eder miyiz gözardı
Bunlar Türkçe değil mi?
Bu ruh Türkçenin gardı
İşte işbu Türkçeden
Hatta tek kelimeden
Hak arar bil ecdâdın
Vaz geçsen tek heceden
Burada bir kelime
Türkçe değil desene
Türkçemi ben indirdim
İçime tane-tane
Bu renkteyken Dilimiz
Yeniden diriliriz
Bir tesânüd kurarsak
Cihâna serpiliriz
En eski kelimeden
Ve yeni kelimemden,
Canım çıksa vaz geçmem
Sökemem ben dilimden
Sadece uydurukça
Bana yutturuldukça
Direnir paralanır
Ruhum dünyâ durdukça
Severim ruhunuzu
Azîz huzurunuzu
Canımdan Can Dostlarım
Bilirim arzunuzu
Benim bu bildiklerim
Sizden öğrendiklerim
O melhûz kişilere
Müşterek dediklerim
Soralım onlara biz
Kolaydır suâlimiz
Cevabını alalım
Bilinsin ahvâlimiz:
Hafızan mı bozuk ki
Çıksın içinden eski
Yenisi ancak sığsın
Onun içine sanki
İngilizce bilirsin
Daha çok dil bil dersin
Anamdan hazır dili
Neden haram edersin
Hafızan yetmiyorsa
Onlara verme forsa
Yoksa melhûz emelin
Acep başka ne olsa
Dost musun sen düşman mı
Dili bozan ajan mı
Bunun sebebi ancak
Dine düşman olman mı
Kökü dışarda onlar
Her asır bulunurlar
Mukayyet olmalıyız
Bizi dilden vururlar
Bunu da bil onu da
Dikkatli kalk amûda
Bir tekme atar sonra
Çevirir pramide
Döndürür ha döndürür
Öz ruhunu söndürür
Seni sep-sersem eder
Ecdâdına söğdürür
Bakma içimizdeler
Hem de tepemizdeler
*Mübârek* değil *güvenç*
Diyen herze üzreler
Ne yapsa sen Rabbinden
Kutsanmış nesebinden
Aldığın cevherinle
Gelirsin üstesinden!
Pendik, 06.06.06
-
Rabbim bu azîz Milletimi tâ ebede dek nâzım nizâmda dâim kılsın...