Bir ses var yüreğimde
Topak, buruk bir nesne;
Gösteremem, açamam
Ve çözemem;
Bir şekil de veremem
Öyle sarmaş dolaş ki,
Bir telini sökemem,
İçimde de tutamam! ...
Öyle olduğu gibi
Ortaya seriversem...
Nolur; onu yine siz
Şekle sokuverseniz? ...
Dilerseniz ona siz
Şiir deyiverseniz! ...
Sereceğim şey sessiz
Bir nidadan ibaret
Tomak tomak Dört hece
Çöreklenmiş içimde:
Geçmiş bir gün Pendikte
Gözüme takılmıştı
Sanki bir gül goncası
Ya da gül! ...
Bir şeyin içine tam
Dalıyor ve çıkıyor...
Yaklaşırken seyrettim:
Bir nafaka uğruna
Öyle helâl ve vakur
Dalıp, dalıp çıkış ki;
Bir bidonun içine! ..
Mahir parmaklarıyla
Bir ambalaj ediş ki! ..
Bir de furgunu mu ne?
En lüksünden bir binek;
Burak gibi bir şeydi
Bir atın terkisinde! ...
İstif ediyordu O;
Bidondan seçip, çekip bulduğu nafakayı! ...
Yaklaştım neden bilmem?
Gül sandığım tomağa! ...
Meğerse o başının kuzgunî saçlarıymış;
Parmaklarım okşarken,
Öyle bir haz verdi ki
Yüreğim geril, geril
İçimde derin sızı! ...
Daha da kalamadım,
Avucuna bir küçük
Neyse bırakıverdim;
Telaşlı kalabalık
İçine dalıverdim! ...
Lâkin, ardımdan öyle
Bir nîda geldi ki;
Hep içimde kalacak,
Beni minnete sokan O'nu hatırlatacak:
Bir küçücük şeye de
O hazine gönlünde
Teşekkür makamında
Kopuveren feverân;
Beni beynimden vuran:
.........Sağol ABİiii.......