İnşallahsız maşallahsız sürüp gider bir hayat
Bazen ansız bir fıkracık oluverir nasihat
Bir ara ver ki çabucak nasıl geçer gör günler
Ve bilirsin ki kaçırdım nice nice ürünler
Güyâ hemen dönecekken tedbir-takdir uymuyor
Tedbir vacip takdirse hak inşallahsız olmuyor
Bu mevzûu söyleşirken girdi bir dost içeri
Bir nükteyle söz aldı ki mevzuûn tam da yeri
Bir adamın orman içi tenhâ bir evi varmış
Yakmak için bu ormandan çalı çer-çöp toplarmış
Bir gün yine adam der ki ormana ben gideyim
Hanım der ki inşallah de adam der ki ne deyim
Yarım saat süren bir iş benim her gün işim bu
Adam çıkmış hava bozmuş âdetâ bir hışım bu
Gök gürlemiş yağmur yağmış bir tufan ki ortalık
Göz görmüyor karanlıktan görünmüyor aralık
Hanım evde çaresiz ve ümitsiz ye`se dalmış
Adamsa bu hâl içinde hayrette şaşa kalmış
Derken hava açılmış ve ap-ayan olmuş bir-bir
Adam gelmiş kendine ve getirmiş hemen tekbir
Ne bulmuşsa toparlayıp eve dönmüş bir gayret
Hanım büyük endişede kapı çalmış nihayet
Pür telâşa içindeyken hanım sorar gelen kim
Adam büyük tevekkülle der ki inşallah benim